Dünya
kavramına en çok anlam katan insanlık ideasının temelinde, insanoğlunun ilk
günü ile birlikte yüzyıllardan beri süregelen iyi ve kötünün savaşımı
kendini çeşitli kulvarlarda ortaya çıkarmaktadır.
Ve her daim
değişimin kaçınılmazlığında yaşanan hayat sürekli ilerlemekte, mevcut imkânlara
yenileri eklenip kişilerin tercihlerine sunulmakta…
Bugün
bulunduğumuz çevrede her alanımıza sirayet etmiş olan bilgisayar vb. teknolojik
ürünler evlerde, bankalarda, avmlerde, karakollarda, devletin stratejik
kurumlarında ve daha birçok alanda vazgeçilmez hale gelmiş, internetin salt bir
çevreyle değil dünya çapında yaygınlık kazanmasıyla mekân kavramı bir anda
ortadan kalkmış ve tüm bu bilgi aktarımı bir tuşa basmaktan ibaret olmuştur.
Lakin
insanlığın hizmetine takdim edilen bu sistem yararının ve zararının
belirlenmesi hususunda kullanıcısının verdiği yöne amennadır.
Bunun
akabinde topluluk halinin nüfuz ettiği her noktada kendine yer bulan politika sanal ortamlarda da işlevselliğini devam ettirmektedir. Tüm hakkaniyetle teknoloji politikayı sevdi. Ancak bu
gelişmelerden kitleler pozitif anlamda yararlandıkları gibi siber terörizm adı
altında organize suç örgütleri, terör örgütleri de bu sistemi yakından takip
ederek hem kazançlarını arttırıp hem de geleneksel suç türlerinin dışında
marjinal suç türleri ortaya çıkardılar.
Globalleşmenin
ve küresel egemenlerin karanlık yüzü olarak adlandırabileceğimiz bu
gerçek toplumsal huzur ve barışı olduğu kadar ulusal güvenliğimizi de ciddi
şekilde tehdit altına sokabilmektedir. Bunlara verilebilecek en bariz örnekler;
içeriğinde ırkçı, bölücü propagandadan bomba yapımına, kişilerin özel hayatını
rencide eden pornografik görüntüden kumar sitelerine, iktidarlara karşı
toplumu, muhalifliği yıldırmadan baskı altına tutmaya kadar daha nice
maksatlarla kullanılır hale gelmiştir.
Siber
terörizmin yanı sıra bilgi çağının karşı konulamaz ivmesinden politika
olgusu da yararlanmakta. İşlerini ve de amaçlarını medyanın (tv,
internet, gazete, dergi...) yanı sıra gençlerin fazla mesai yaptığı sosyal
paylaşım sitelerinden yürütmektedir. Bıçak sırtı konumundaki bu olayın
zararlarının yanında yararlarını görüyor ve tarihe tanıklık ediyoruz. Buna
verilebilecek en güzel örnek: Afganistan’a dair 90 binden fazla gizli
Amerikan belgesini yayınlayarak uluslararası bir depreme yol açan ve aynı
zamanda farklı kesimlere hitap edip insanları düşünmeye iten Wikileaks sitesinin kurucusu ve yayın yönetmeni Julian Assange’dır.
Kendisinin bu sayede hackerlıktan gazeteciliğe de geçtiğini düşünenler de var.
O neden bunları internet aracılığıyla yaptığını ise şöyle açıklamıştır :
“Geleneksel medyanın yayınladığı dosyalar sonucu tazminat ödemek zorunda kalmak
gibi sıkıntılar yaşanabildiğini, internetinse bu konuda avantaj sağlamasıdır.”
İnternetin bir başka avantajı ise ülkemizi de yakından
ilgilendiren, hayli revaçta olup yavaşça da gelenekselleşecek bir yöntem.
Peki, nedir bu yöntem? Genel başkanların siyasi programlarının cep kanalıyla
partililere ve vatandaşlara ulaştırılıyor olmasıdır. Partililer internet
sitelerinde genel başkanların açıklamalarına yer veriyor. Ve bilgi alışverişi
seri halde sürüyor. Bu sayede gelişmeler taze, aracısız bir biçimde algılanıp
bireylerin haber alması sağlanıyor, fikirler anında dimağlarda beliriverip
yayılabiliyor. Bu kitlelerin bir ve bütün olabilmesi için azımsanmaması gereken
bir yeniliktir. Aynı zamanda eylemler, toplantılar, protesto gösterileri,
yürüyüşler içinde halk yığınlarını bir araya getirmede cep kanalıyla ulaşımın
yanı sıra sanal ortamdan e-posta, davet, bilgilendirme yoluyla istekler
gönderilebiliyor.
Bu yöntemlerle insanları kısa sürede bir arada toplamak
konusunda teknolojinin kudretini yakın tarihte hepimiz şaşırarak izledik.
Tunus’tan Mısır’a, Cezayir’den Ürdün’e Arap ülkelerinde halk ayaklanmaları
sürerken eylemcilerin tek haberleşme kaynağının Twitter ve Facebook olduğu
iddiaları da basın tarafından servis ediliyordu.
İsyanlarda da olduğu gibi nitekim
artık savaşlar fareler ve klavye tıkırdatmalarıyla yönetilecektir. Sanal
âlem görevini başarıyla yerine getiriyor. Gerisi insanoğlunun düşünüş biçimine
kalmıştır.
Ondandır ki esas altının çizilmesi gereken nokta
insanoğlunun doğasında var olan savaşımda “siber
politik” şimdiden tahtına kurulmuştur. Bunun nimetlerinden faydalanacak
olan kötü timsallilerden olabildiğince uzak tutulması için kural koyucuların
tavırları önem arz etmektedir tabii ki tarafsız olmak koşuluyla.
AZRA
Kaynak :
Özcan, Mehmet.(2001,Ekim). Siber Terörizm Ve Ulusal Güvenliğe Tehdit
Oluşturma Boyutu. Erişim
Tarihi:15.12.2014, http://www.bayar.edu.tr/bilisim/dokuman/siberteror.pdf